22 Eylül 2009 Salı

doğanın mükemmel dengesi

şu sezonun son sivrisineğine mutlaka denk geliyorum hersene. bu sene çok acaipleşti ama durum. eylülün 22sinde sivrisinek ile muhatap oldum lan! alköllü olduğum için gerginlik çıkarmadım, büyüklük bende kalsın diye efendi efendi yattım uyudum. sonuçta doğanın çok süper bi düzeni var, herşey birbirine bağlı gibi. ben kalkıp o sivrinineği öldürsem belki Nayrobide bir dere kuruyacaktı. (hiç skimde olmazdı gerçi)o dereden su içemeyen bir antilop belki buraya göç edecekti. piyasada antilobu göremeyen çita, sırtlan, timsah falan artık Nayrobide ne kadar zararlı, nalet, selam verilmeyecek mahlukat varsa onlar da ardından gelecekti belki. sokakta üstüme hıfffrsle hıffrsse diye koşan çitadan da çok korkardım. jumanji gibi lan, düşünmesi bile feci. mahalle çok rahatsız olur. ''herşeyi iyi güzel ama buraların çitası, puması boldur'' denen mahallede aile oturmaz. anca serseriler olur, koca gün donla gezen öğrenci olur, panklar olur. o bakımdan doğaya saygılı olalım. bir de yıllar evvel uykumdan beni yeter ulan sokacaksan sok yaradınını sktiim mahlukatı korkmuyorum senden! diye haykırarak uyandıran eski komşuma da selam söylüyorum. o farketmiyor ama olsun. değişik bi insandı o, duygulu idi. böyle gece yarısı hayvan gibi kükreyen sabah ise yaşlı gözlerle özür dilercesine bakan biri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder