28 Ekim 2009 Çarşamba

broyles




fringe'in 2. sezonuna bayaa geç girdim ama girdim sonunda. zira grip gibi bişiy oldum, nezle de olablir. hangisi nezle hangisi grip bilmiyorum (gerçi keşke nezle olsaymışım o zaman NEZ'LE OLDUM eherehe mehekeke diye espri ederdim) o bakımdan mal gibi yatıyorum evde. diziye filme girmeycem de neye giricem. ilk sezonda da elemanların müdürü (müdürü?) ajan broyles'un pek bi numarasını göremezdik şimdi de aynı. ya bu nasıl departmanın şefi aklım almıyor. tek olayı böyle kıllı bi durum olduğunda olay mahalline sabah çok erken gelip oliviayı arayıp ''broyles'' diyerek uyandırması. o kadar. bu işi yapması için bi adama mayış bağlanır mı lan? bi de sırf sabah birini arayıp uyandırmak için her sabah keriz gibi tıraş olmaya takım giymeye ne gerek var.

bi de böyle inceden ''yaa aslında bu kadar adama gerek yok ben aslında tek başıma hallederdim de çok acaip adamım ben, bende zenci siniri var o bakımdan uğraşmıyorum hırsızla uğursuzla'' der gibi bakıyor sürekli. büyük kolpacısın broyles. çok boş adamsın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder