
her sarhoş olanın aradığı adam olmak gibi bi durumum var. başlarda anlam veremiyordum bi takım insanların gece 4 te ben arayıp dili ağzının içinde kendinden bağımsız hareket ederken ''mega yapma şarap içtik süperdi'' demesine ama alıştım artık. evde amaçsız bi şekilde otururken telefonum acı acı çaldı ( Dropkick Murphys- Johnny I hardly knew ya çaldı, acı acı çaldı yani gerçekten de) arayan kişi levent kırcanın tırt sarhoş taklidini andıran sesle ''gel lan batak atalım'' dedi çok canı sıkılan bi insan olduğum için kabul ettim. her el sonunda kafadan bi iki dakika ''orda sinekten gelsen papazı da düşürürdün'', ''kızı dürttüm ama gelmedi'' diye biten elin değerlendirmesi yapıldıkça doğal olarak tekrar çok sıkıldım. neyse ki ''elemanların halı saha var gel oraya gidelim şarap yaparız maçı izlerken'' gibi süper bi öneri geldi şarap alıp halı sahaya gittik.
30-35 yaşlarında bi takım adamlar toplu hücüm toplu defans yapıyordu. arkadaşım yedi senedir iki takım da hiç değişmediğini, her hafta aynı takımların karşılaştığını söyledi. adamlar bu acayip uğraşa girdiklerinde büyük kaptan bülent hala defansın göbeğinde oynuyodu diye düşündüm. arkadaşım ''ecevit yaşıyodu lan'' dedi. böylece son yedi senede değişen ne kadar tırt olay varsa saydık karşılıklı. hatırladığım kadarıyla en fantastiği şişe efesin 1.250 lira olması ve her evde çocuklar duymasın izleniyor olmasıydı. ''havuç da büyümüş banko abazanın allahıdır'' dedim arkadaşım ''gitarlı müzik yapan adam havuç bile olsa skora koşar'' dedi bi süre de onu tartıştık.(çünkü hala çok canım sıkılıyordu)
sahadaki adamlardan birinin sesi çok acaip bi şekilde yemekteyizde seslendirme yapan adamın sesine benziyordu. ''sofraların vaz geçilmezlerinden sıcacık lezzetiyle domates çorbası'' diyen adamı ''seyfi skicem ayağını bomboşum lan pas vesene'' diye takım arkadaşına sitem ederken (sitem etmek de bi garip oldu sanki ama neyse) görüyordum gibi. bi süre bununla eyleştik ama can sıkıntısı tekrar geldi.
mega tırt şarap bitince eve geldim. anahtarı çıkarmak için elimi sol cebime attım elime sadece sol taşağım geldi. anahtarı unuttuğumu olabilecek en çirkin şekilde taşak tutarak anlamak çok acı verici bir olaydı ki denyo gibi çıkarken anahtarı kapıda unutup çıktığımı anahtarın hala kapıda olduğunu gördüm taşağı falan unuttum sevindim.
hiç uykum yoktu bişeyler izleyim de uykum gelir diye televizyona baktım. ntvsporda portekiz ligi özetleri vardı. academica-naval maçı özetinde anladım ki portekiz ligi özetleri uykusuzluk için süper bi ilaç. maç öncesi santrada çok nefis cici bayanlar oluyor ama onlar gittikten sonra problem çocuğun yerli versiyonu cafer tipli adamların yatarak müdahalelerini izlemek hiç çekilmiyor. daha önce siyaset meydanının bu konudaki mucizevi etkilerini yaşamış 15 dakika izledikten sonra uyumuş biri olarak portekiz ligini siyaset meydanından ve TRT nin gezelim görelim (ya da öyle bişeyler) programından sonra üçüncü sırada olduğunu söyleyeblirim.
masada 3 yaşındayken çekilmiş üstümde ADEC saat reklamı olan galatasaray formasıyla bi fotorafım vardı onu görünce sanki o zamanlar daha çok canım sıkılıyormuş gibi geldi, inceden bi rahatladım uyudum. birbirinden fantastik maceralarla dolu bir gün daha koltukta uyuyarak sona ermişti.
bugün rijkard ı gördüm lan bi de levent yüksel i.ikisi de ikea daydı :D
YanıtlaSiloha belki de şu saatlerde levent yüksel raf monte edi evinde... ne acaip di mi? yok lan deil
YanıtlaSil