Lütfen!

merhaba kızlar. nasılsınız? blogun takipçileri paso adamlar olsa da buradaki bazı sorularımı yanıtlayacak bayan çıkar umarım. biz bi takım adamlar olarak ''aaa x çok iyidir yaa, süperdir'' adamı olmak skordan skora koşmak için ne yapalım? güldüren erkek mi olalım, duygusal gibi, hisli gibi mi olalım, yoksa hepimiz içinde bir kedi olan küçük ama sıcacık, samimi bir kitapçı mı açalım?

kabul edelim güldüren erkek olayı biraz tıraş. benim en çok güldüğüm olay olan tom ve jerry nin çizerine bi vereyim diyen dişi yoktur. belki ben yanlış şeylere gülüyorum. tom ve jerry arasındaki kovalamaç, o husumet tamamen senaryo. aslında öyle bişey yok diye düşünülüyor olabilir.

ama küçük ve samimi kitapçı işi daha da büyük kolpa. kitapçı arkadaşım var sordum hiç de öyle bi hayrını görmemiş dükkanın. bütün gün KPSS deneme sınavı, SBS soru bankası satıyor adam. zaten baştan garip bi durum gibi kitapçının bu tür bir etkisi olması fikri. öyleyse neden bu düşüncelerin yayılmasına sebep oluyor, nice yiğidin kedili kitapçı açmasına sebep oluyor, normal şartlar altında seks ile alakası olmayacak kavramlar olan esnaf kredisi, esnaflar odası gibi kavramlar ile muhatap ediyorsunuz? hem o umutlu gençlere hem de sokaklardan çuvallarla toplanıp tarçın, dante gibi ağır sikko isimler konan kedilere yazık deil mi? o hayvanın da üzerinde beklentinin yarattığı bir baskı oluyor çünkü. beklentiler karşılanmayınca ''acaba kedi mi sevimsiz lan?'' diye düşünüp takımın kötü gidişinde kovulan teknik direktör gibi fatura kediye kesiliyor. sırf siz bu tür beklentiler yaratıyorsunuz diye sevimli bir kedinin adeta bir Erdoğan Arıca, bir Samet Aybaba, bir Yılmaz Vural olmasına üzülmüyor musunuz?

lütfen net bir cevap verilsin bunlara. eldekini avuçtakini yatırıp kedili kitapçı açıp hiç bir skor görememek, bütün gün dükkanda oturup, çay ocağından ''kitapçıya bi açık çay bi oralet'' isteyerek kendimi keriz hissetmek istemiyorum. böyle bir durumda direk kediye pisleşirim. ilk onu kovarım. ''sktirsin gitsin sokakta arasın rızkını'' derim. ''bana mı güvendi pezevenk'' derim.

neyse cnm çok öptm bysss...