aşağıdaki sincaplı fotodan ekmek çıkmasını bekliyorum. kısmet...

yaklaşık bir aydır çok acaip yerlerden mailler geliyor lan. Istanbul Parenting Class dan ''siz de çocuğunu bilinçli yetiştirmek isteyen modern bir anne adayıysanız mutlaka göz atın'' maili geliyor. olaylar nasıl gelişti de bu adamlar benim mailimi şeyetti anlamıyorum. bi alttaki maile bakıyorum o da bi acaip, garanti bankası sanki babasının oğluymuşum gibi mayışımın 10 katı kadar kredi öneriyor bana. ''al bu parayı ye abi, ödeme işini takma kafana rusa falan git'' diyor.

çocuğunuzu omega 4 ten mahrum bırakmayın, omega4 zeka demektir zekadan mahrum kalmasın yavrunuz mailini de görüyorum tam oluyor. en gaddarı da o lan. resmen bu ilacı evladınıza vermesseniz denyonun önde koşanı olur, bilek metalci olur ''abi isveçi, norveçi falan bilek metalciler yönetiyormuş'' geyiğine inanır diyor.



bi ara cidden vardı bu mevzu. yukarıdaki tip gibi makyajlı Ferhat Göçerlerin memleket yönetmesi fikri inandırıcı geliyordu. (ergenlikte aşırı otuzbir sonucu beyne yeterli kan gitmemesi sebebiyle heralde, başka bi sebep gelmedi aklıma) böyle isveçi, norveçi gayri safi milli hasıla bilmez adamların yönetmesi, en basitinden hububat fiyatlarını falan belirlemesi gayet makul karşılanıyordu. aslında omega4 reklamı azmış bile şimdi düşününce.




tüm gün böyle tiri viri işlerle uğraştıktan sonra bi takım adamların gel içelim çağrılarına olumlu yanıt veriyorum. nasıl bi kafa yaşıyorsam adam adama içip ''arda bu sene ligi skerticek'' geyiği yapmak bile çekici geliyor. yine böyle bi kafayla gürkan ve önderin yanına gitmek için metrobüse bindim. tam önümde görkemli bi şekilde kavga eden çift oturuyordu. eleman kalktı ve yan taraftaki sarı bıyıklı dayının (banko samsun içiyordur o dayı da) yanına oturdu. kızın ''deniz ne yapıyorsun sen yhaaa'' (evet ciddi ciddi yhaaa diyebiliyordu kız. o anda ilk kez sesli olarak yhaa duydum değişik bi deneyimdi) demesi falan Ferhat Göçer klibi gibi sahneler oluşturdu önümde. bahsi geçen deniz de tam bir klip adamı gibi umursamazca kafasını cama çevirdi. ya da buna niyetlendi de yanındaki bıyıklı olması nedeniyle başını bıyıklıya çevirmiş gibi oldu. beter olsun pezevenk. zaten erkekte deniz adı kadar çirkin bişiy çok azdır lan.

evet erkekte kesinlikle uzak ara yarak bi isim deniz. dişi denizlere kesinlikle saygım sonsuz, öperim, koklarım onları, (merhaba deniz ♥) ama bi erkekte denizin ne kadar yarak bi isim olduğunu anlamak için sadece Deniz Barış diyorum.

garip bi şekilde ayakta duran onca insan olmasına rağmen kimse klip atmosferini bozmak istemiyormuş gibi kızın yanındaki boş koltuğa oturmuyordu. en sonunda ''eeeaah skerim sizim tiyatronuzu lan'' diyip oturdum. çevreden bi takım tipler sanki tam bir duyarsızmışım, bu görkemli ayrılığa kayıtsız kalıyormuşum gibi kınayan gözlerle bakmaya başladı ama pek skimde olmadı. ya ne yapacağıdım başlarını ayrı yönlere döndürmüş çiftin arkasında ayakta durup ''hadi sevdiğinin yanına git genç adam ve çok mutlu olun. bu kızı da bir daha hiç üzme tamam mı'' mı diyeceğidim.

yolda böyle inceden bi gerilimle gittikten sonra gürkan ve önder ile bir araya geldim. içerken bu olayları anlattım ''hıhı evet'' falan dediler. çoktık arabayı aradık bi süre (ki bu da çok doğru bi hareket, içtikten sonra arabanın nerde olduğunu hemen buluyorsan bi takım şeyler eksik demektir) yolda bira yapıp Dr. Alban dinleyerek eve geldik.

romantizm, seks, entrika ve macera dolu bir gece daha evde baksırla oturup içen üç adamın Dürümcü Sedatı beklemesi ile sona erdi. o kadar da IKEA sehpam var amınakoym! ,