2 Ağustos 2010 Pazartesi

hiç bir kızı etkilemeyecek filmler serisi no:7



şu başlık altındaki filmlerin hemen hemen hepsi gibi konusu çok net deil. zira ben bu filmleri genelde bi takım tiplerle izliyorum, durunamıyoruz, zamanla olaylar gelişiyor. çok alakasız yönlere gidiyor (çoraptan top yapıp penaltı çekişmek, ''ooo balkonda şahane karı var'' uyarısıyla cama koşmak falan...) film falan yalan oluyor. tek başıma izlerken de banko alkol alıyorum o zaman da kaçınılmaz olarak bi yerden sonra üreme içgüdüm galip geliyor ''hacı bence ordan seks çıkar'' diyor genelde kızıl saçlı tiplere mesaj atıyorum. yani genel olarak yalan oluyor yani film izleme şeysim

bu filmi de Kırklarelide 10 metre karelik bir birahanede izlediğim için konuya tam hakim deilim. çünkü çok fantastik bi ortam. ''al bira bunu iç, al sana fıstık da vereyim onu da ye'' diyen çok net bi adam var. neyse filmde bi uçak var içinde yılanlar var. film zaten adıyla konusunu anlatabiliyor az çok. şaşırmıyorsun '' aa uçakta yılan var lan ne acaip'' demiyorsun ki güzel bişiy bu. hamile bayanlar bir şok yaşayıp çocuğunu düşürmesin diye yapılıyor bu işler sanırım. (iyi niyetle yaklaşıyorum)

sempatim var adıyla konusunu açıklayan filme. misal ''newyorkda hortum'' adındaki filmde pek bi süpriz beklemiyorsun. olaylar niyorkda geçecek bi de hortum, fırtına falan olacak. kafalar net yani güzel bişiy bu. genelde show tv ve star bu işlere bakıyor.



bakınız yukarıda uçakta yılan ile karşılaşıp çok şaşıran, şoka giren vatandaş. beklenmedik bu hadise karşısında nasıl da zor durumlara düşüyor değil mi? oysa biz filmin adı bizi buna hazırladığı için, izlerken aniden yılan çıkınca ürkmüyoruz. en fazla ''aaa bak nerden çıktı yılan'' diyoruz.




işte uçakta bayaa bi yılan var tıslaya tısslaya uçaktakileri öldüdüyorlar. uçakta bulunan bir zenci (samuel ceksın) o anda bişeylere sinirlenip (neye sinirlendiğini bilemiyorum) yılanları dövüyor. bunu yazan senarist ne üflediyse artık bayaa bayaa dövüyor samuel yılanları. büyük bir şans eseri senaristin görüştüğü yapımcılar da aynı malı kullandığı için onlar da aynı kafaları yaşıyormuş ve bu senaryoyu makul bulup filmi çekmeye karar vermiş. (dünya onlara güzel lan!) samuel zaten ekmeğine bakıyor, ''böyle böyle bi film var abi'' dedikleri gibi koşa koşa gelmiş. çekimlerde bi ara ''ne saçma film çekiyoruz lan ne yapıyoruz biz burda?'' diyeni de samuel ''ekmeğimle oynatmam ulan, çocuk okutuyorum ben skerim sizin sanatsal kaygılarınızı'' diyip döverek (zenci siniri) ekipte kaynaşmayı sağlamış.

finalde her uçaklı film gibi bunda da pilot ölüyor ve uçağı samuel indiriyor. (nasılsa memleketin yarısının havacılık konusununda bilgisi var) bi şekilde her şey tatlıya bağlanıyor. yılanlar samuelin elini öpüp özür diliyor, film mutlu sonla bitiyor. herkes işine gücüne bakıyor. yönetmen elemen (imdbden bakmaya üşendim kimmiş diye) ''kornfileyks alayım da eve gideyim'' diyip evine barkına gidiyor.

2 yorum: