
esnaf ile çok kısa sürede samimi olabilme olayım ne yazık ki devam ediyor. gazete kağıdına sarıp verdiği ilk rakının ardından esnaf için her türlü geyiğe girilecek adam oluyorum. yeri geliyor (her tekel bayiinde olduğu gibi yukarıda duran) televizyondaki mankene ''bunu ne yalarım var yaaa'' diyip ekeke kokeke diye gülüyor, yeri geliyor ''bizim orda hayvanı kekikle besliyorlar'' diyerek yöresinin hayvansal gıdasını övüyor esnaf kişiler bana.
tekel bayiine girdiğim gibi esnaf kişi ne gereği varsa o anda orada bulunmayan oğlundan şikayet etmeye başladı. ''okumaycak bu şerefsiz pezevenk mi olacak artık ne olacak'' dedi. hiç bişiy demedim sadece başımla ''anlıyorum seni'' der gibi bi hareket yaptım. tam niyetlendiğim etkiyi yaratmadı sanırım hareketim. bi süre sessizlik oldu. yüzüne anlamsızca baktı. 5-10 saniye sonra yaşanan bu garip anı unutmaya karar vermişçesine ''yaa aslında sanayiye yanına verelim bunu hem eli ekmek tutar'' dedi. kafasında sanayide dükkanım olduğu gibi bi fikir nasıl oluştu hiç bilemiyorum. sanırım hayatımın sonuna kadar da soramayacağım bunu. daha önce de eski evimdeyken apartman yöneticisi beni her gördüğünde ''nişanlın nasıl'' diye soruyordu. ona da nasıl boyle bi fikre kapıldığını soramamıştım. oysa deli gibi merak etmiştim. eve her gün resmen desoto marka belediye kamyonetiyle adamlar yığılırken ne nişanlısı? neyse...
tekele de kafada nasıl böyle bir fikir oluştuğunu soramadım sadece gülümseyerek ''yok abi cüneyt akıllı çocuktur okur o'' dedim. yine sessizlik oldu. yine bir 5 saniye anlamsızca yüzüme bakma anı yaşandı. çok ciddi bi şekilde ''cüneyt kim?'' dedi. sustum. hiç bir şey diyemedim. bi süre bakışları ile beni ezdikten sonra ''irfan benim oğlanın adı'' dedi. kendimi hiç olmadığı kadar keriz hissedip, incelen sesimle ''cüneyt küçüğü müydü abi?'' dedim. ''neyin küçüğü yaa nerden uyduruyorsun sen'' dedi. nedense sesi gerginleşmişti.
zaten irfan adlı bir çocuğu olsa ikincisinin adını cüneyt koyacak bir insan deildi. her düz insanda olduğu gibi ''aman çocuklarıma birbiriyle kafiyeli isimler koyayım ki süper olsun'' kafasında bi kişiydi. metin-çetin, ahmet-mehmet, hale-jale gibi isimler... sanki çocuklarının isimleri arasında zengin kafiye olunca lord olacak pezevenk! edebiyatçılar derneği plaket verecek ibneye.
''neyse abi ben kaçayım, kolay gelsin'' dedim. hiç bir tepki vermedi. sabit durdu. adeta isviçreli haken Urs Meier gibi oldu. çok da önemsememeye karar verdim. kendi kaybeder. daha binlerce esnaf bennimle pis geyiğe girmek için sırada bekliyor. canlarım benim ♥
bitirirken klavyenin başından ben kalkıyorum yerime evde beslediğim onlarca melisten biri geliyor. ''anladım ki kimseye gereğnden fazla değer vermeyeceksin. zaten başıma ne gelirse iyi niyetimden geliyor. herkesi kendim gibi sanıyorum:(( ''
aha yine yazmışın ya:D
YanıtlaSilteşekkür ederim nihan. her postta bi coşman sevinmen de negzelmiş
YanıtlaSilahhaehhehehea valla bu ara çok yazdın ya iyi oldu. önceden girip yorum yazmaya üşeniyordum hakkını vereyim dedim:D
YanıtlaSil